Bora Ercan
ANTİDOKS FRAGMANLAR 5
5.1
Bu nasıl kozmos: kozlar paylaşılamıyor. Delilsiz delalet. Saraylı adalet. Sonuç; Kozyatağı’nda koz ağacı yok. Evler mobilya dolu. Misyonla gelenin ardından komisyonla geldiler, pozisyon belli, yüzdelik pazarlığa tabi. Bitti çünkü simbiosis, her şey tersine osmosis.
Başlangıç hiç olmadı, hep sonun eşiğinde. Cehennem mi, zakkumlar, gayya kuyuları, yanacağız derken. Yedi kat diye yazmış kitap. Sanki başka sayı yok ya da kat yasağı mı var?
Arştan düştüysek feri sönmüş ferşe, per perişan ahvalimiz. Cenuptayız, cenab olamadık hep cenabet.
Mutlakiyeti devirdik, varılan yer muğlakiyet. Cumhuriyetin kendini avcı sanan savcıları, kanun güzel bir çalgıdır oysa ki; mesela, üzerinde fare yürüse büyüler dinleyeni. Bu yaşa kadar öğrendik: İhale varsa hile vardır. Bu kadar hüllecinin olduğu yerde bolca nikah kıyılır, kadınlar kıyım kıyım.
5.2
Zemheri kapıda. Zehir zemberek ne desek ne eylesek. Sayısını şaşıran felek. Gözümün içine bak: engerek. Sevişe sevişe yaşamak mı gerek, ölmek mi? Alevler içinde bir derviş dövüşe dövüşe döne döne.
5.3
Büzüldü toprak. Amorf fati. Orff: O fortuna. Kader aya benzermiş, durumlar değişken. Mor ki en çabuk solan renk.
Şakirtimiz külhanidir, şairimiz Harabi, dedemiz Esrari, en kızılından Levent!
Olduysak şarabi işte yana yakıla
Ecce Ece ce ee.
Çıplağında Can’ın, ateşte.
Yaz bitti. Narlar hastalandı. Ten suda yönünü buldu. Ahtapotlar yumurtadan çıktı. Amor natura.
5.4
Günün döndüğü yerde
Azaldı sular
Varlık yokluğun gölgesiyse kelimeler dilsizliğin bilinçdışı
Boşluğun kaçıncı parçalanışı bu: Zaman içe kıvrılır: girçıkkalkaç. Girdap!
Şu gördüğüm yıldız kaç milyon yıl önce geçmişti oradan ve ben neyin bir silik iziydim bugüne kalan. Büyüyü ancak başka bir büyü bozar ya da içine fraktal rüyalar. Arzu ölüm alaşımlı bir sarmaşık.
E-Bülten
Bültenimize abone olun ve en yeni güncellemelerimizi doğrudan gelen kutunuza alın.
Yorum Bırakın